Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle 16. yüzyılda doruk noktasına ulaşan çini sanatı, İznik’te eşsiz bir üslup kazanmıştır.
Mimar Sinan’ın eserlerinden saray duvarlarına kadar her yerde rastladığımız bu zarif motifler, tarihî ve estetik değeriyle hayranlık uyandırır.
İznik çinilerinin en belirgin özelliği, kullanılan kuartz bazlı hamurun ve parlak sırın verdiği dayanıklılıktır. Lale, karanfil, sümbül ve rumi motifleri ile bezenen bu çiniler, sadece dekoratif değil aynı zamanda kültürel bir anlatıdır.
Bugün İznik çinisi yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Atölyeler, kurslar ve sanatçılar bu mirası gelecek nesillere taşımak için üretmeye devam ediyor.